Lityum Tabanlı Batarya Teknolojilerindeki Gelişmeler
Geleneksel lityum-iyon batarya teknolojisi, teorik olarak 387 Wh/kg’lık bir özgül
enerjiye sahiptir . Günümüzde üretilen ticari hücreler 240 Wh/kg enerji yoğunluğuna
ulaşmaktadır ve bu yüzden mevcut lityum-iyon batarya teknolojisinin limitlerine ulaştığı
açıktır. Seri üretimi yapılan EA’ların her şarj için 500 km üzerinde bir menzile erişebilme
hedefi ancak ticari batarya teknolojisinin yeni bir çağı görmesi ile mümkün olabilir.
Lityum-hava (Li2O2) ve Li-S kimyaları sırasıyla 3582 ve 2567 Wh/kg çok yüksek
teorik enerjilerinden dolayı araştırma dünyasının giderek ilgisini çekmektedir . İlave
olarak Lityum-hava ve Li-S katotları bolca bulunan, oksijen ve basit sülfür gibi
malzemelerden oluştuğu için hücrelerin üreticiye maliyeti de daha düşük olmaktadır. Her iki
batarya teknolojileri, dış devrede bir yük gözlendiği zaman lityumun oksitlendiği aynı
metalik lityum anoda sahiptir. Lityum iyonlar, sırasıyla lityum-hava ve lityum-sülfür
hücrelerin katodundaki oksijeni veya basit sülfürü redüklemek (indirgemek) için elektrolit
boyunca hareket ederler. Bu bataryaların artırılmış teorik enerji yoğunluğunun çoğunluğu saf
metalik lityum anodunun bir sonucudur. Bu anot yapısı klasik lityum iyon bataryalarda her
birim kütlede bulunan lityum grafit anottan daha fazla yük taşıyabilir . Bunun
ötesinde, lityum iyon bataryalarda bulunan katot, LiCoO2 hücrelerdeki gibi, Li2O2 veya Li2S
katotlarından daha az lityum depolayabilir.
Lityum hava hücrelerinde lityum iyonları çevredeki havadan redüklenen O2 ile
tepkimeye girer. İlk olarak lityum iyonları havadaki diğer moleküllerle tepkimeye girdiği
için, CO2 gibi istenmeyen deşarj ürünleri oluşur. Bunun sonucu olarak oksijen geçirgenliğini
artırmak için lityum hava hücreler değişik türde membranla sarılır. Bu hücrelerin
ticarileşmesine engel olan önemli ve anahtar faktör zayıf lityum çevrim verimliliğini ve
kapasite kaybını doğuran elektrolit bozulmasıdır [55,57-59]. 2016 itibariyle lityum hava
hücreler üzerine yapılan araştırmalar, sadece 20 deşarj çevriminden sonra %50 kadar kapasite
kaybının olduğunu göstermektedir.
Benzer şekilde Li-S hücreler, hızlı kapasite kaybına yol açan düşük sülfür çevrim
verimliliği yönünden dezavantajlıdır . İlave olarak sülfür iyi bir yalıtkan olduğu için
zayıf elektrot kinetiği ve üzerindeki denemelerde 50 deşarj çevriminden sonra %50 kadar
kapasite kaybını olduğu görülmüştür . Sion Power firması bu teknolojiyi geliştiren birkaç
özel şirketten biridir. 2016 yılı itibariyle, 350 Wh/kg özgül enerjiye sahip Li-S hücreler
geliştirmiş olduklarını ve bu değeri gelecekte 600 Wh/kg’a çıkaracaklarını iddia
etmektedirler .
Kaynaklar: https://openaccess.firat.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11508/18216/479147.pdf?sequence=1
Yorumlar
Yorum Gönder